Her Bir Parça Sanat Eserine Dönüşüyor
Moda kavramı, geçmişle bugün arasında köprü kurarken geleceğe de yön verir. Değişimi süreklidir ve yaşadığı dönemden izler taşır. Bu yüzden kıyafet tasarlamak için hayal gücü tek başına yeterli olmayacaktır. Çünkü yaratıcı yönün nasıl geliştirileceği bilinmezse zamanla körelecektir. Moda tasarımcısı bu nedenle yaratıcılığını bilinçli bir şekilde sahiplenmeli; yaşadığı zamanın ötesine geçmeyi hedeflemelidir ki ortaya özgün tasarımlar çıksın. Tasarımın hikayesi yazılsın.
Moda Tasarımcısı
Sanatın tüm dalları farklılıkların zenginliğiyle harmanlanmış uyumlu bir yapıdır. Kıyafet tasarlamakta bu sanatın bir parçası… Bu nedenle moda tasarımcısı hem tasarladığı ürüne hem ürünü pazarlayacağı dünyaya karşı sorumluluk sahibidir. Zihinsel faaliyetleri güçlü, araştıran, yaratma cesaretini ve yeteneğini bilimle, sanatla, edebiyatla harmanlayan ve bunun için de özgün anlatım dili oluşturan kişiler moda tasarımcısı olmalıdır. Çünkü ancak bu bakış açısına sahip tasarımcıların tasarladığı her bir parça sanat eserine dönüşüyor.
Tasarımın Sanatı
Duygu ile düşüncenin, gerçek ile hayalin, olağan ile olağanüstünün bir arada olduğu bu tasarımlar tasarımcının farklı bileşenleri bir araya getirmedeki ustalığı sayesinde özgün ve dikkat çekici bir kıyafete dönüşüyor. Ortaya çıkan parçalar, güzel olduğu kadar bir başyapıt niteliğiyle özel anlam da ifade ediyor. Tabi bunu, üzerimize giydiğimiz her moda parçasının bir sanat eseri tadında olduğu anlamı çıkarılmamalı. Gelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçlara cevap verirken bambaşka bir boyut kazanarak büyümesini hızlandıran moda kulvarında kişiye özel sınırlı sayıda tasarımlar yapmayı tercih etmek aslında ruhunu sanatın ellerine bırakmaktır.
Yeni Pazar Modeli
Sanatsal estetiğin bilinçli sahiplenicisi ve uygulayıcısı olan tasarımcılarla, modanın önemli yollar kat ettiğini ortada. Bu nedenle sanat ve moda arasında çizim, renk, boya, kalıp gibi kavramların çok ötesinde bir bağ var. Üstelik mükemmel uyum, şık ve benzersiz yüksek moda giyim parçaları için tamamen yeni bir pazarın oluşmasına izin vermeye başladı. Moda tasarımcıları, elle boyanmış baskıları ipek, yün ve kaşmir gibi kumaşlarla birleştirerek kişiye özel bir sanat eseri oluşturuyor. Markalar sadece muhteşem görünmekle kalmayıp aynı zamanda çağdaşlarından sıyrılan ürünler yaratarak da moda endüstrisinin büyük bir dönüşüm yaşamasını sağlıyor. Geleneksel ile modern dünyayı buluşturmayı başarmak için tasarımcılar, el boyaması parçaları ve kumaşı bir araya getiriyor ve ortaya çıkardıkları özgün kıyafetlere imzalarını atıyor. Hayallerin ötesinde sınavlar, deneyimler, yaşanan tün duygusal iniş çıkışlar yaratım sürecine katkı koyarken tasarımcıya da kendi hikayesini anlatması için imkan sunuyor.
Ve sözün özü; kimimiz yazarak kimimiz okuyarak, çizerek, tasarlayarak iyileşiyoruz. Bazen zamanın içinden geçiyoruz bazen de zaman bizim içimizden geçiyor.
En içten sevgi ve saygılarımla…
Hepsi çok şık, çok zarif ve en ince ayrıntısına kadar zekice tasarlanmış